Kısacık bir yaz
bitti gitti :(
Bayramlar peş
peşe bitti :(
Tatiller hep kısa
sürer zaten geçti gitti :(
Ilıcık
günlerdeyiz. Arada esintili, arada yağmurlu , arada serin.
aslında sonbahar da epey sevimli olacak belki de hüznü var işte ...
Pılını pırtısını toplamış
gidiyor yaz mevsimi , güneş, ılık sabahlar, güneşli akşamüstleri :(
Upuzun sürüyor
kışlar , ya da ben sevmediğime bana öyle geliyor :)
Olsun napalım
sağlık olsun.
Kış da evde güzel zaten. Kestaneler, patlamış mısırlar,…, ııh
bulamadım başka bir şey :)
Çocuklar eve
kapanacak. Başka birşeyi dert etmiyorum doğrusu. Ama ne iyi ki Türkiyede
yaşıyoruz ve sık sık güneş geliyor.
hava serin annecim
olsun parkta oynamak çok eğlenceli anne...
burnunuz akar kuzum
olsun sileriz anne...
öksürürsünüz ama
öksürmek zor değil ki anne..
peki ama üstünüzü ıslatmayın tamam mı
ıslanırsak nolur ki kurur annecim...
...
daha ne diyebilirsiniz ki :)
büyüdükçe dışarıda oynamanın tadına vardılar. Tabi bayramda Çiftelerde ve Seçköyde olmanın tüm avantajlarını kullanarak. bayramlıklarla kumlara dalıp saatlerce kumdan kale yaparak; topu bir oraya bir buraya atıp peşinden koşturarak ...
her gün değişiyormuş bu çocuklar. insan gözünün önündeyken bile farkediyor gerçekten. hızla büyüyor hızla değişiyorlar.
Mehmet Eren gittikçe çıkıyor bebekliğin saflıklarından. her gün başka bir ağır abi oluyor karşımda. televizyonu seviyor çok izlemesine engel olmaya çalışsak de seçtiği bazı çizgi filmleri takip etmekten geri kalmıyor. O karakteri yaşıyor adeta. hemen onunla ilgili bir senaryo üretiyor. bize rollerimizi veriyor ve aktion! :)
internetten araştırdığımda bu normal gibi yazıyorlar aslında yine de endişeleniyorum doğrusu. hayal dünyasının gelişmeye meyilli oldugunu ifade edermiş. engel olmayın, alay etmeyin, katılımcı olmaya çalışın diyor uzmanlar elimizden geldiğince katılıyoruz tabii ama yorucu baya.
okula hala gelgit içinde gidip geliyor. bazen hevesli ve azimli oluyor bazen ise koyver gitsin havasında. aglıyor, mazeret üretiyor gitmemek için. kıyafetini beğenmeyip değiştirmelerini isteyip, servisi kaçırdıktan sonra neredeyse babaannesine " çak " yapacak kadar sevindiği bile oluyormuş düşünün artık :)
bunlar da normaldir herhalde. düşünsenize bazen biz de işe gelmek ya da başka hiçbir yere gitmek istemiyoruz. ama ağlamıyoruz ya da isyan etmiyoruz. bunlar ne de olsa çocuk daha; rahatlar, açıkça söylüyorlar düşündüklerini, hepsi bu belki de.
hala yemek sorun evde. masada oturup yemeğini yemiyor. iki lokma alıp kalkıp gidiyor. sonra annesi kaşıkla dolasıyor peşinden. biliyorum hata bende. bu konuda kararlı bir tutum sergileyemedim hala da sergileyemiyorum. ne yapayım onun akranlarından zayıf olusu, bünyesinin çok kuvvetli olmadığını düşünmem elimi kolumu bağlıyor. yedirmezsem yemiyecekmiş gibi geliyor ve aşamıyorum ne yazık ki :( !!!
hala boyaları , renkli kağıtları, yapışkanlı çıkartmaları, oyun hamurlarını çok seviyoruz. saatlerce kagıtları boyayıp katlayıp zımbalayıp "deney" yapıyoruz. elimiz, yüzümüz, kıyafetlerimiz hatta mobilyalarımız boya içinde kalıncaya kadar çalışıyoruz.
hala yüzme kursuna yazılacağız ikimiz. tatilde aştı kendini. kollukları da bir atsa baya balık adam oldu aglusum.
işte böyle abicim :) |
evet tatil.
ece biraz daha büyüdü bu tatilde.
havuza kolluklarla girdi, simiti attı mesela.
denizden korktu ama havuz eğlenceliydi onun için.
Can ile giriştiği rekabet malesef ona yemek yedirmemi sağlayamadı. Bu konuda rekabet bile işe yaramıyor.
Mehmet Eren kaşıkla peşinden gidince yiyor hiç değilse Ece onu da yapmıyor :( o kadar inatçı ve yemek seçici ki ...
konuşması daha da güzelleşti. gerçi hala teşekkür ederim diyemiyor ama oldukça gevezeyiz.
"bir varmış bir yokmuş , bir tane ece varmış, bu ece çok tatlıymış, ama annesini üzüyomuş..." bu ecenin masalı devamı duruma göre değişiyor. bazen yemek yemiyomuş bazen uyumuyormuş diyor. suçlarını biliyor yani :)
Her fırsatta doğum günü kutluyoruz. "iyi ki doğdun eceee" . bizim için hersey bir pasta olabilir. tahta bir lego, bir araba, bir ekmek dilimi... elimize alıyoruz ve ece hayali mumları üflüyor :)
bu aralar spagetti seviyor. adı da "uzun makarna" iştahsız bebeğim hüp diye nasıl yiyor bu makarnayı. bu çocuklar ilginç varlıklar.
hala dondurmayı çok seviyoruz. asında dondurmanın külahını seviyoruz daha çok :)
büyüdük hala birbirimizi arıyoruz, özlüyoruz, ihtiyaç duyuyoruz. kardeşlik güzel şey. inşallah bizimkiler de sever birbirini bizim gibi. Kurban bayramı çiftelerde hep birlikte yine "bayram "oldu bu sayede.